Kalabaliibo

   
 
  KALABA ÖZEL
ein Bild KALABAIBOTV ein Bild KALABA FM-RADYO
ein Bild

ein Bild KALABA-FMein Bild

IKI SEY

Iki sey insani "nitelikli insan" yapar:
1 Iradeye hakim olmak

2 Uyumlu olmak
Iki sey "ekstra deger" katar :
1 Hitabet ve diksiyon egitimi almak
2 Anlayarak hizli okumayi ögrenmek
Iki sey geri birakir:
1 Kararsizlik
2 Cesaretsizlik
Iki sey kasif yapar:
1 Nitelikli cevre
2Biraz delilik
Iki sey ömür boyu bosa kürek çekmemeni saglar:
1 Baskin yetenegi bulmak
2 Cidden sevdigin isi yapmak
Iki sey basarinin sirridir:
1 Ustalardan ustaligi ögrenmek
2 Kendini güncellemek
Iki sey basariyi mutlulukla beraber yakalamanin sirridir:
1 Niyetin saf olmasi
2 Ruhsal farkindalik
Iki sey milyonlarca insandan ayirir:
1 Sorunun degil çözümün parçasi olma
2 Hayata ve her seye yeni (özgün,orijinal,farkli)bakis acisiyla yaklasabilmek.
Iki sey gelismeyi engeller:
1 Asirilik (mübalaga,abarti,ifrat,tefrit)
2 Felakete odaklanmis olmak
Iki sey çözüm getirir:
1 Tebessüm (gülümseme,siritma veya kahkaha degil!)
2 Sukût (susmak)
Iki sey"kalitesiz insan"in özelligidir:
1 Sikayetçilik
2 Dedikodu
Iki sey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1 Bakis acisini degistirmek
2 Karsindakinin yerine kendini koyabilmek
Iki sey yanlis yapmani engeller:

1 Sahis ve olaylari akil ve kalp süzgecinden geçirmek
2 Hak yememek

Iki sey kisiyi gözden düsürür:
1 Demagoji (laf kalabaligi)
2 Kendini agira satmak (övmek,vazgeçilmez göstermek)

KALABADA KULLANILAN DEYIMLERDEN ÖRNEKLER

  • Ahi yerde kalmak: Yapilan kötülügün cezasini cekmek.

  • Ayva yapragi gibi sararmak: Hastaltga isaret.

  • Agzin / yüzün guylu: Yüz üstü

  • Basini baglamak: Evlendirmek.

  • Basinin etini yemek: Cok konusmak, ilenmek.

  • Bürbür bükülmek: Bir seyden mahcup olmak.

  • Eme seme yaramak: ise yaradigi kabul edilmek.

  • “Gavur” parasiyla on para etmez: Hicbir seye yaramamak.

  • Gög geci oglagimisin: Senin ayncaligin nedir.

  • ince eleyip SIk dokumak: Bir seyi cok incelemek.

  • Has yüzüne havas olmak: Gereklilik ifade eder.

  • Esegin aklina karpuz kabugu düsürmek: Bir seyi birisine gereksiz olarak, dolayili olarak hatirlatmak.

  • Semeriyle seksene mal olmak:Gereginden  cok pahaliya mal olmak.

  • Kuru kuru gurban olayim yas yas gadani alayim: Yaptigi hicbir sey olmamasi, sadece laf konusmasi.

  • Ogul bali gibi: Cok tatli olmak, cok sevilmek.

  • Tilki uykusuna yatmak: Kurnazca düsünmek.

  • Turnayi gözünden vurmak: Sansinin cok iyi gitmesi.

  • Yag döküp yalamak: Temizlemek, temiz tutmak.

  • Benzi gecmis: Benzi solmak.

  • Evtik getirmek: Meggul olmak.

  • Hasat olmak: Hurda has olmak.

  • Iki eli ganda olmak: isleri cok yogun olmak.

  • Kafadan kontak: Düsüncesiz, mantiksiz.

    • aba: Anne

    • ag: Baba / Agbey

    • aha: isde, burada.

    • ahacik: Dikkati çok yakin bir noktaya çekmek.

    • alamaç: Hizli yanan alev.

    • alasa: çok konusan, olur almaz seylere karisan.

    • annaç: Karsilik.

    • arhaç: agil, dag sirtlarinda davarlarin yattigi yer.

    • arhaz: Dilsiz, sagir.

    • atgi: Ekin destelerini yüklemek için kullanilan tarim aleti

    • baldircan: patlican.

    • basangi: Yaramaz, haylaz.

    • bayahtan: Az öne

    • belkit: Belki

    • bibi: Hala

    • biçgi: Testere

    • bildir: geçen yil

    • börtlemek: eksimek

    • bürgü: basörtüsü

    • buymak: çok üsümek

    • çabit: bez parçasi

    • çalkamaç: ayran

    • carcur: sarjör

    • çebis: 1 yasindaki keçi yavrusu

    • çemremek: kolunu veya paçalarini sivamak

    • cil: Ekin sapi

    • cimcilik:Yas, islak

    • çinçik: cam, porselen gibi seylerin küçük kirik parçalari

    • çingi: kivilcim

    • çinik: Bugday ölçme aleti ( yarim gaz tenekesi )

    • ciraat: irin

    • circir: fermuar

    • cücük: civciv

    • desirici: dilenci

    • dilmek: yarmak

    • diresmek,. Sözünden veya kararindan dönmemek

    • ditmek: parçalara ayirmak

    • dölek: düzgün, dogru

    • duluk: yüz

    • ebe: babaanne, anneanne

    • eke: deneyimli, olgun

    • el: baskalari

    • ellahim: sanirim

    • emlemek: ilaç sarmak

    • essah: dogru, gerçek

    • evraaç: ekmek pisirmekte kullanilan 1.5 m. yassi çubuk

    • gebe: karni sis olan

    • gevmek: agizda kati bir sey çignemek

    • girmizi: Domates

    • git: az, yetersiz

    • göbelek: yenilen mantar

    • gubarmak: bagirarak üzerine gitmek

    • gullap gosmak: Lakap takmak

    • gullep: demir mentese

    • helik: duvar örülürken büyük taslarin arasina konulan küçük taslar

    • helke: bakraç, kova

    • herif: Erkek

    • hisir: bugday, arpa, çavdar sapi

    • icih: biraz

    • ille: muhakkak

    • ipti: ilk önce

    • it: Köpek

    • kah: kimi vakit

    • karakmak: susamak

    • keskenmek: elini kaldirip vuracak gibi yapmak

    • kömbe: özel günlerde yapilan bir tür ekmek

    • lalik: terlik

    • lavgar: çok konusan

    • malama: Ekinin yari ögütülmüs yigini

    • moglak: anlasilmasi güç, zayif

    • mohkem: Saglam

    • navaat: ne vakit

    • özü dövmek: acimak, merhamet etmek

    • peydahlamak: Ortaya çikarmak

    • pörtlek: (göz için) disariya dogru çikmak

    • pürçüklü: havuç

    • saçki: yufka ekmek yaparken tandirda yakmak için kullanilan yakacaklar

    • sasimak: kokusmak

    • savak: saf, aptal

    • savmak: göndermek

    • savusturmak: Yolcu etmek

    • sibik:Köse

    • siftmek: kemigi etten ayirmak

    • sindi : makas

    • sisek: 1-2 yas arasinda koyun, kuzulama dönemine girmis koyun

    • sivga: Agaç sürgünleri

    • sizgit, kavrulmus et

    • soguklamak: üsüterek hastalanmak

    • sumsa: yumruk

    • süraaç: Kapi kilitlemek için arkadan sürülen agaç

    • suvan : sogan

    • süzek: süzgeç

    • tat: dilsiz

    • tebarik etmek: Bulmak veya elde etmek

    • tinas: Ekinin ögütülmüs yigini

    • tingirdak: küçük can

    • tivga: bakimsizliktan ileri gelen hastalik

    • toklu basi: tarlalardan toplanan bir tür sebze

    • toklu:3 ay dan büyük 1yasin dan küçük kuzu

    • ugra: yufka açilirken hamurun tahtaya yapismamasi için serpilen kalin un

    • ülü: hediye

    • urupla: Bugday ölçme aleti ( küçük)

    • üzlük: toptaktan yapilmis küçük kulpsuz çömlek

    • yadirgi: yabanci

    • yaglik: büyük mendil

    • yegni: hafif

    • yuha / yufka: Ince

    • yülümek: tiras etmek

    • yumus: is, hizmet buyrugu

    • zaar: herhalde, kim bilir

    • zibarmak / gebermek: Ölmek ( kötü anlamda )


****DOGRULUK FAZILETTIR ****
 
Facebook beğen
 
*KESKE ZAMANI DURDURABILSEK*
 


*** CEVRIM YAPABILIRSINIZ ***
 


**** SITEYE GIRIS SAYISI ****
 
******* HAVA DURUMU *******
 
Wetter Dortmund
© ibrahim Pinar
 
SITEYE GENEL OLARAK GIRENLERIN CIZELGE OLARAK TABLOSU 37031 ziyaretçi (135034 klik) HOSGELDINIZ.
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden